Osmanlı Devleti Çöküş Dönemi


Osmanlı Devleti Çöküş Dönemi

Bu yüzyılda Osmanlı mevcut sorunların yanısıra Fransız ihtilalinden kaynaklanan milliyetçilik hareketlerinin etkisinde kaldı ve azınlıkların bağımsızlık için ayaklanarak ayrılma eğilimleriyle uğraşmak zorunda kaldı. Sonuçta pek çok azınlık bağımsızlığını ilan etti.

Bu Yüzyılda Diğer Devletlerin Osmanlıya Karşı Tutumları

RUSYA: Milliyetçilik hareketlerini destekleyerek Balkanlarda panislavizm politikası güttü. Amacı; Osmanlı devletini aciz duruma düşürerek kendi ekonomik çıkarlarını ön plana çıkarmaktı.

FRANSA: Milliyetçilik hareketlerini destekleyerek İngiltere’nin sömürgelerine giden yolları kesmek için Mısır’daki aktivitelerini arttırdı.

İNGİLTERE: Rusya ve Fransa’nın Osmanlı devletini parçalama politikalarını, sömürgeleri ve Rusya’nın büyümesi açısından tehlikeli gördüğü için Osmanlıya destek vermiştir. Ayrıca Osmanlıdan sağladığı çıkarlarını da devam ettirmeye çalışmıştır. Bu nedenle 1838’de Osmanlılarla Balta Limanı ticaret anlaşması imzalamıştır. Kırım Savaşı’nda Osmanlıları maddi olarak desteklemiştir. Mısır Valisi Kavalah Mehmet Ali Paşa’nın isyanmı bastırarak Ege’deki Yunan devletinin varlığını savunmuştur. Ancak bir müddet sonra Almanya’nın birliğini sağlayarak güçlenmesi üzerine politikasını değiştirmiş, boğazlar konusunda Rusya’yı desteklemiştir.

AVUSTURYA: Avusturya Balkanlarda Rusya’nın izlediği panislavizm politikasını tehlikeli görerek karşı politika olarak pangermenizmi savundu.

VENEDİK: Daha önce kaybettiği yerleri geri almak istiyordu.


OSMANLI-RUS SAVAŞLARI (1806-1812)

Rusya’nın Balkanlarda izlediği politika ile birlikte Eflak, Boğdan Beylerini kışkırtması ve Sırp isyanına destek vermesi üzerine Osmanlı bu durumu kabul etmeyerek, Rus yanlısı Eflak, Boğdan Beylerini görevden almış ve Karadenizi Rus ticaret gemilerine kapatmıştır. Fransa savaşa Osmanlının yanında başlamasına rağmen iki yüzlü bir politikayla Ruslarla anlaşınca Osmanlı 1812 Bükreş Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. Bu anlaşmayla ilk kez bir azınlık Osmanlıdan ayrıcalık elde etti. Sırplara ilk imtiyazın verildiği bu anlaşmayla Bağımsız Sırbistan’ın temelleri atılmıştır.


MİLLİYETÇİLİK HAREKETLERİ SIRP İSYANI (1804-1878)

Sırplar uzun süren Osmanlı Rus savaşlarının topraklarında olması, milliyetçilik hareketlerinden etkilenmeleri, Osmanlı maliyesinin içinde bulunduğu durumdan dolayı vergilerin ağırlaştırılması, merkezden atanan tımar ağalarının adaletsiz tutumları üzerine;

İlk isyanı 1804 yılında çıkardılar. Ancak bastırıldı.
1812’de çıkardıkları 2 isyanda ayrıcalıklı bir prens haline geldiler. (Bükreş anlaşmasıyla imtiyaz aldılar.)
1829 Edirne anlaşmasıyla özerklik elde ettiler.
1878 Berlin anlaşmasıyla bağımsızlıklarına kavuştular.

YUNAN İSYANI (1829 EDİRNE ANLAŞMASI)

Yunanlıların eski Bizansı yaşatmak idealiyle kurdukları Etniki Eterya Cemiyetinin çalışmaları Rönesans’dan sonra Avrupalı devletlerin Yunan kültürüne hayranlığından dolayı Yunanlılara maddi destek sağlaması ve Rusya’nın destekleri üzerine ilk isyan Eflak’da çıkarıldı. Ancak başarılı olunamadı. Mora’da çıkarılan isyan desteklendiğinden dolayı başarılı oldu. İngiltere, Fransa ve Rusya Osmanlı devletinden Bağımsız Yunan devletini tanımasını istedi ve Mora isyanını bastırması konusunda Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’yı görevlendirdi. Navarin’de Osmanlı donanması yakıldı. Bu olaydan sonra her 3 devlet de Osmanlıdaki elçiliklerini geri çekti. (Mora’nm güçlü bir valinin eline geçmesi işlerine gelmiyordu) Fransızlar Yunan sorunu çözümlenene kadar Mora’yı işgal ettiler. Ruslar Osmanlı devletine savaşa açtı. Yapılan Edirne Anlaşması’yla;

Yunanistan bağımsızlığını kazandı.
Sırbistan, Eflak ve Boğdan’a özerklik verildi.
Rus ticaret gemilerinin boğazlardan geçişi serbest bırakıldı.
Doğuda ve Tuna’da bazı kaleler Ruslara verildi.
Osmanlı devleti savaş tazminatı ödedi.

Küçük Kaynarca anlaşmasından sonra imzalanan en ağır koşullu anlaşmadır. İlk kez bir azınlık bu anlaşmayla bağımsızlığını kazanmış oldu. Ve ilk kez kendi bünyesindeki 3 azınlığa özerklik tanımak zorunda kaldı.

KAVALALI MEHMET PAŞA İSYANI

II. Mahmut Osmanlı-Rus savaşı sırasında Mehmet Ali Paşa’dan kuvvet almıştı. Ancak Mehmet Ali Paşa padişahın onayım almadan askerlerini savaştan çekti. Mısır Valisi olduktan sonra Mısır’a sahiplenerek kendi krallığını kurmaya çalıştı. Mora isyanını bastırması koşuluyla vadedilen valiliği alamayınca yerine Girit ve Suriye valiliğini istedi. Verilmeyince isyan etti. Suriye’yi ele geçirerek Konya’da Osmanlı ordusunu yenince II. Mahmut Ruslardan yardım istedi. Böyle bir durumda İngiltere-Fransa Akdeniz’deki çıkarlarını tehlikede görerek durumu bir Avrupa sorunu haline getirdi. Ve Mehmet Ali Paşa’ya baskı yaparak 1833 Kütahya Antlaşması’nı imzaladılar. Mehmet Ali Paşa Suriye ve Girit valiliklerini, oğlu İbrahim Paşa Cidde ve Adana valiliklerini aldı.

HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI (1833)

Osmanlı devleti Mehmet Ali Paşa’nın isyan çıkaracağından endişe duyuyordu. Bu konuda İngiltere ve Fransaya’da güvenemiyordu. Bu yüzden Ruslarla; 8 yıl sürecek olan Hünkar İskelesi Antlaşması’nı imzaladılar. Buna göre 2 taraf da herhangi bir savaş ihtimalinde birbirlerine yardımda bulunacaktı. Osmanlı saldırıya uğradığı takdirde Ruslar masrafları Osmanlıdan olmak üzere asker gönderecekti. Ruslar bir saldırıya uğradıklarında Osmanlı sadece boğazları kapatacaktı. Hünkar İskelesi Anlaşması Boğazlar sorununu başlatan antlaşmadır. Bu anlaşmayla Rusların Karadeniz’de güvenliği artmıştır. Ancak bir müddet sonra Mehmet Ali Paşa aldığı yerlerden memnun olmayarak tekrar savaş hazırlığına girişti. Rusların Boğazlar konusunda sağladığı avantajlardan dolayı rahatsızlık duyan İngiltere ve Fransa’da Mehmet Ali Paşayı kışkırttı. 1839’da yapılan Nizip Savaşı’nda Osmanlı yenilgiye uğratıldı. Ve bu arada II. Mahmut’un ölümüyle yerine oğlu Abdülmecit başa geçti.

LONDRA SÖZLEŞMESİ (1840)

Osmanlı Devleti’nin Nizip’te yenilmesi üzerine Rusların Hünkar İskelesi Anlaşması’ndan istifade edip İstanbul’a geleceğinden endişe duyan Avrupa devletleri Mısır sorununu bir Avrupa sorunu haline getirmiştir. İngiltere’nin girişimiyle Avusturya, Rusya, Prusya ve Osmanlı delegeleri bir araya gelerek 1840 Londra Mukavelenamesi imzalanmıştır. Buna göre;

Suriye, Girit ve Adana Valilikleri Osmanlı yönetimine bırakılmıştır.
Mısır Hukuk bakımından Osmanlı devletine bağlanmış. Yönetimi Mehmet Ali Paşa ve oğullarına bırakılmıştır.
Mısır Osmanlı devletine yıllık vergi ödemeyi kabul etmiştir.

Fransa tarafından desteklenen Mehmet Ali Paşa anlaşmaya itiraz etmişse de İngiliz ve Osmanlı kuvvetleri tarafından Mısır kuşatılınca Mehmet Ali Paşa anlaşmayı kabul etmek zorunda kalmıştır.

Londra Anlaşması (Boğazlar Sorununun Çözümlenmesi 1841) Hünkar İskelesi Anlaşması’nın sona ermesi üzerine Avrupalı devletler Rusya’nın Osmanlıya yeni bir anlaşma imzalatmak suretiyle boğazlara inmesini engellemek için Osmanlı, Rusya, Avusturya, Prusya, Fransa ve İngiliz delegelerinin katılımıyla yapılan konferans sonucu anlaşma imzalanmış ve boğazlarla ilgili;

Boğaz Osmanlı devletinin egemenliğinde olacak.
Barış döneminde boğazlardan hiçbir savaş gemisi geçmeyecekti şeklinde kararlar alınmıştır.
Anlaşmayla Osmanlı boğazlardaki egemenliğine kavuşmuş ancak bu durum Avrupa devletlerinin çıkarlarına yaramıştır. Ruslar ise Boğazlar ve Doğu Akdeniz de egemenlik kuramamıştır.

KIRIM SAVAŞI (1853-1856)

Hünkar İskelesi’yle Osmanlıdan elde ettiği ayrıcalıkları kaybeden Rusya 1848 ihtilalleri sonucunda Avrupa’da çıkan karışıklıklardan faydalanmak üzere İngiltere’ye Osmanlı topraklarını paylaşmak için öneride bulunmuştur. Ancak Osmanlı Devleti’ndeki çıkarlarını sürdürmek isteyen İngilizler Rusya’nın güçlenmesinden çekinerek bu öneriyi reddetti. Bu arada Rusya Küçük Kaynarca’yla elde ettiği ayrıcalıkları genişleterek Ortodoksların Katolikler karşısında etkisini arttırmayı amaçlayarak kutsal yerler sorunu ortaya atıp, Hünkar İskelesi Anlaşması’nı yenilemek için İstanbula elçi gönderdi. Osmanlı tarafından önerileri kabul edilmeyen Rusya Osmanlıya savaş açarak bütün Hıristiyanları da savaşa davet etti. Osmanlı devleti ilk defa Kırım Harbine borç para alarak çıkmıştır.

Rusların Eflak ve Boğdanı işgal etmesi, Kafkasyaya saldırarak Sinop’ta Osmanlı donanmasını yakması üzerine (Sinop Katliamı) Avrupalı devletleri harekete geçirmiş İngiltere, Fransa ve Piomonte (Sardunya Krallığı) Osmanlıyla birlikte Ruslara savaş açtılar. Sonuçda Rusya yenildi. Ve 1856 Paris Anlaşması imzalandı. Paris’de imzalanan anlaşmaya; İngiltere, Fransa, Avusturya, Piomonte, Rusya, Osmanlı katılmıştır.

Osmanlı devleti bir Avrupa devleti sayılacak ve Avrupa hukukundan yararlanacaktı. Bu arada Osmanlının toprak bütünlüğü Avrupalı devletlerin güvencesi altına alınacaktı.
Savaşta alınan yerler geri verilecek Beserabya sınırı düzeltilecek ve Rusya tarafından bir parça arazi Boğdan Beyliği’ne verilecekti.
Eflak, Boğdan özerk yönetime sahip olacak ve bu durum Avrupalı devletlerin kefaletine bırakılacaktır.
İstanbul ve Çanakkale boğazları 1841 Londra Anlaşması’na göre yönetilecekti.
Karadeniz tarafsız olacak Osmanlı ve Rusya Karadeniz’de savaş gemisi ve tersane bulunduramayacaktı. (Karadeniz diğer devletlerin ticaret gemilerine açık olacaktı.)
Tuna da ticaret gemileri serbestçe dolaşacak, bu durum anlaşmayı imzalayan devletlerin oluşturduğu bir komisyon tarafından denetlenecekti.
1856 Islahat Fermanı Avrupalı devletler tarafından dikkate alınarak fermana göre yapılacak olan ıslahat uygulamalarına Avrupalı devletler karışmayacaktı.

Önemi:

Osmanlı devletinin galip devlet olarak imzaladığı son anlaşmadır.
Osmanlı devleti ilk kez Avrupa devleti sayılarak, Avrupa hukukundan yararlanmıştır.
Osmanlı devleti topraklarını Avrupa devletlerinin garantörlüğüne bırakarak, güçsüzlüğünü kabul etmiş oldu.
Rusya’nın Osmanlıların üzerindeki emelleri bir müddet de olsa engellenebildi.
Osmanlı devleti Kırım Savaşı’nda ilk kez dışardan borç para almış. Aldığı borçların faizini bile ödeyemeyince 1881’de Duyun-u Umumiye kurulmuştur.

77-78 OSMANLI-RUS SAVAŞI (93 HARBİ)

Avrupadaki siyasi dengenin bozulması üzerine Balkanlarda Panislavizm hareketlerini artıran Rusya Karadeniz’in tarafsızlığını tanımadığını ilan ederek Paris Antlaşması’na tepki gösterdi. Bunun üzerine Avrupalı devletler savaş çıkmasın diye İstanbul Konferansı’nı topladılar ve;

Sırbistan ve Karadağ’dan Türk askerlerinin çekilmesine,
Doğu ve Batı Bulgaristan adıyla 2 ayrı eyaletin kurulmasına,
Bosna Hersek’le birlikte bu 2 eyalete özerklik verilmesine karar kıldılar.

Osmanlı bu durumu kabul etmeyince İngiltere’nin girişimleriyle Londra’da yeni bir konferans düzenlendi, sonuçta bu da kabul edilmeyince Rusya Osmanlıya savaş açtı. Rusların Doğuda Kars, Ardahan, Erzurum, Batıda; Plevne’de Gazi Osman Paşayı yenerek Edirne’yi almaları üzerine Ayastefanos (Yeşilköy) anlaşması imzalanmıştır.

Ege denizine kadar uzanan büyük bir Bulgaristan krallığının kurulmasına
Bosna ve Hersek’e özerklik verilmesine
Sırbistan, Eflak, Boğdan ve Karadağ’ın bağımsız olmasına
Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt’m Ruslara verilmesi
Rumların ve Ermenilerin yaşadığı yerlerde ıslahat yapılmasına karar verilmiştir.

Ancak bu durum Rusların Akdeniz’e inmesini gerçekleştireceğinden İngiltere ve Avusturya’nın çıkarlarına ters düşmüş, Almanya’nın desteğini sağlayarak anlaşmaya itiraz etmişlerdir. Sonuçta Rusya yeni bir savaşı göze alamadığından 1878 Berlin Anlaşması imzalanmıştır. Böylelikle Ayastefenos anlaşması yürürlüğe konulmayan bir anlaşma olarak tarihe geçmiştir.

Bulgaristan krallığı 3 kısıma ayrılarak Makedonya Osmanlı Devleti’ne bırakılmış, Doğu Rumeli eyaletine özerklik verilmiş, Asıl Bulgaristan ise Osmanlı Devleti’ne vergi veren bir prenslik haline getirmiştir.
Bosna Hersek Osmanlı devletine verilmiş ancak yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakılmıştır.
Sırbistan, Romanya (Eflak, Boğdan) ve Karadağ tam bağımsız devlet haline gelmiştir.
Kars, Ardahan ve Batum Ruslara, Doğu Beyazıt ise Osmanlı Devleti’ne verildi.
Teselya Bölgesinin Yunanistan’a ait olduğu kabul edildi.
Anadolu ve Rumeli’de Rum ve Ermenilerin yaşadıkları bölgede ıslahatların yapılmasına karar verilmiştir.
Rusya’ya savaş tazminatı ödenmiştir.

Önemi

Çok sayıda azınlık bağımsızlık kazanmıştır.
Osmanlı devleti için Almanya’ya yaklaşma süreci başlamıştır.
İngiltere, Avusturya ve Almanya Ayastefenosta kurulan büyük Bulgaristan krallığını parçalayarak Rusların Akdeniz’e inmesini engellemişlerdir.
Ermeni ayaklanmaları başlamıştır.
Osmanlı Devleti için dağılma dönemi başlamıştır.

Dağılma Döneminde;

1878’de İngiltere Kıbrıs’a yerleşti. (I. Dünya Savaşı sırasında resmen işgal etti.)
1881’de Fransızlar Tunus’u işgal etti.
1882’de İngilizler Mısır’ı işgal etti.
1885’de Doğu Rumeli Bulgaristan’a bağlandı.
1897’de Yunanistan Girit’i topraklarına kattı. Ancak Balkan Savaşları neticesinde Atina Antlaşması’yla tamamen alabildi.
1908’de Bulgaristan Krallığı bağımsızlığını ilan etti.
1908’de Avusturya Bosna Hersek’i kendisine bağladığını açıkladı.

19 YY. ISLAHAT HAREKETLERİ

II. MAHMUT DEVRİ

II. MahmutIII. Selim’in tahtan indirilmesinden sonra onu yeniden başa geçirmek için İstanbul’a gelen Rusçuk ayanı Alemdar Mustafa Paşa II. Mahmut’un başa geçmesinde etkili oldu ve II. Mahmut’un yapacağı ıslahatlarda sorun yaratmamaları için Anadolu ve Rumeli ayanları İstanbul’a çağrılarak 1808 Sened-i İtifak imzalandı. Böylelikle ayanlık yasallaşmış oldu. Bu durum devlet otoritesinin sarsılmasına ve merkezi yönetimin parçalanmasına neden oldu.

Islahatları

Divan kaldırılmış. Sadrazam ve Şeyhülislamın elinde toplanan yetkiler nazırlıklara (Bakanlıklara) bırakılmıştır,
Sadrazam başvekil adını almış, sadrazam başkanlığında Meclis-i Hass-ı Vükela adıyla bir hükümet oluşturuldu.
Devlet memurlarının rütbe ve nişan uygulamasına geçilerek bu konuda aksaklıklarda yargılanabilmeleri için Dar-üş Şüray-ı Bab-ı Ali kurulmuştur.
Sekban-ı Cedid ve Eşkinci Ocağı adıyla 2 ordu kuruldu. (Alemdar Mustafa Paşa)
1826’da Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. (Vakay-ı Hayriye) Asakiri Mansurei Muhâmmediye kuruldu.
İlköğretim zorunlu hale getirildi.
Takvimi Vekayi adlı ilk resmi gazete çıkarıldı.
Rüştiye, Harbiye, Tıbbiye, Bando okulları açıldı.
İlk kez Avrupa’ya öğrenci gönderildi.
Mısır ve Arabistan dışında kalan bölgelerde askeri amaçla ilk nüfus sayımı yapıldı.
Memurlara fes, ceket, pantolon giyme zorunluluğu getirildi.
Posta örgütü kuruldu. Pasaport ve karantina usulleri düzenlenmiş, polis örgütünün temeli atılmıştır.
Yerli malı kullanımı teşvik edilmiştir.
Tımar ve zeamet usulleri kaldırıldı.
Müsadere usulü kaldırıldı.
Osmanlı uyruğunda bulunanlar arasında din ve mezhep ayrımı yapılmama kararı alındı.
Danışma meclisi niteliğinde Meclis-i Valay-ı Ahkam-ı Adliye adlı bir meclis oluşturuldu.
Ticareti kolaylaştırmak için tüccarlara gümrük kolaylıkları getirilerek tasarrufa gidildi.